10 Temmuz 2012 Salı

Mimar Sinan Teras Cafe - Çay Kahve Nargile Süleymaniye / Fatih / İstanbul

Merhaba Sevgili Dostlar,

2012 yılında "Realist Gurme" ismiyle yaptığım ufak denememin ardından, amatör ruhumu hiç kaybetmeden ama daha bir profesyonel bir anlayışla kaldığımız yerden devam ediyor olacağım.

Her ne kadar daha içerik paylaşmaya başlamasam da, üzerinde çok sıkı çalıştığımı söylemek isterim ve sizleri de yapacağım paylaşımları takip etmek üzere yeni sayfama bekliyorum. Gelmezseniz kırılmam :)

Yeni sayfam: GEZMECE BUNLAR ismi ile yayında olacak. "Gel Vatandaş Gel" çığırtkanlığıyla, 9-6 arası dört duvar arasına sıkışmış ama hep yollara düşme isteği ile kıpır kıpır olan Gezgin Ruhlu insanlara ulaşmayı hedefliyorum.

Sizleri Bu serüvenime ortak olmaya davet ediyorum.

Facebook: https://www.facebook.com/GezmeceBunlar 

Instagram: https://www.instagram.com/GezmeceBunlar

Twitter: https://twitter.com/GezmeceBunlar

Youtube: https://www.youtube.com/GezmeceBunlar

Ve... 

Yazılarımızla ve zengin içeriği ile çok yakında Web Sitem




Adını vermek istemeyen bir takipçimden gelen mesajı iletiyorum: Sevgili Realist, Süleymaniye'de Mimar Sinan'ın Kalfalık eserini gezip daha sonra  Kurufasülyeci Ali Baba da yemeğimizi yedik. Ama sonra bu gönül Çay, Kahve ve hatta Nargile ister. Hepsi bahane bu gönül sohbet ister, manzara da şahane olsun. Hepsinin bir arada olduğu bir yer bekliyoruz senden.

Sevgili Adını vermek istemeyen bir takipçim, yok öyle bir yer. Şaka.. Şaka.. :)

Kurufasülyeci Ali Baba da yemeğinizi yedikten sonra, Süleymaniye'de gezmenin vermiş olduğu yorgunluğu hakkıyla üzerinizden atabileceğiniz bir mekan yazıyorum bu blogumda. Mimar Sinan Teras Cafe.

Gelenek olduğu üzere önce nasıl gideceğinizi tarif edelim :)

 Önceki blogumu okuduğunuzu ve Süleymaniye'ye ulaşıp Ali Baba'da Kurufasülyeleri Lapss Lapss yediğinizi varsayarak yer tarifine başlıyorum. Kurufasülyeci Ali Baba'dan çıkınca cadde boyunca, Süleymaniye Camii sağınızda kalacak şekilde ilerliyorsunuz. Cadde bittiğinde sağ tarafa şifahane sokağa dönüyorsunuz. Şifahane sokağının bitiminde Büyük üstad Mimar Sinan'ın türbesini göreceksiniz.


Bu noktaya geldiğinizde yol çatallaşarak ikiye ayrılmakta. Siz sol taraftan Fetva Yokuşuna devam edeceksiniz. Aşağıdaki yol.

Mimar Sinan Türbesinin yanından geçer geçmez toplasanız 10 adım atmadan hemen sol tarafta Mimar Sinan Teras Cafe'nin tabelasını göreceksiniz.


Tabelayı görünce kendi ekseninizde 90 derece dönünce mekanın aşağıdaki girişini göreceksiniz :)


Tabii böyle bir giriş görünce içinizden "Bu ne laa.." dediğinizi duyuyorum. Ee Hani ne oldu dış güzellik önemli değildi İç güzellik önemliydi. Peşin hükümlü olmayın ve o merdivenleri bir bir çıkın. Ben ki Realist bir Gurme olarak size dandik yer tarif eder miyim?

Peki nedir bu mekanı bir gurme blogunda yazdıran şey? Birazdan beni daha iyi anlayacaksınız.

Şimdi artık yavaş yavaş mekana girelim. Mekana girdiğinizde birinci katta bir iç mekan bir de balkon teras karışımı bir bölüm var. İç kısımın hiç bir önemi yok. Mekanın 1. katında bulunan teras balkon karışımı kısım aşağıdaki gibi.


Aslında bu fotoğraftan ufak ufak bişiler gözünüzde canlanmaya başlamış olmalı.O zaman biraz daha heyecan yaparak üst kata cıkalım. Üst katta iç kısım yok. tamamıyla teras katıdır ve aşağıdaki gibidir.


Bu fotoğrafla herhalde biraz biraz puzzle oluşmaya başlamıştır. Tamam o zaman sizleri daha fazla meraklandırmadan, puzzle parçalarını tek tek yerine koyalım.

O zaman önce mekanın 1. katına dönelim ve size mekandan sadece bir kesit vereyim. :) Uyuz oluyorsunuz değil mi böyle parça parça olmasına ama yazması zevkliymiş :) Bu noktadan sonra fotoğrafları biraz daha büyük ekliyorum.


1. Kattan bir kesit verdikten sonra hemen üst kata yani tamamen teras olan kısma geçelim. Terasta Sol taraftan başlayalım. Altta kalan fotoğraf mekanın en sol tarafında kalan kısmı.


Sonra biraz daha sağa doğru döndüğümüz de mekandan bir kesit daha :)


Peki o zaman mekanda artık en sağa doğru bakmanın zamanı geldi. :)


Bazı arkadaşların "waauuvv" dediklerini duyar gibiyim. Süleymaniye'yi yürüyerek gezerken keşfettiğim bu mekana ilk girdiğimde benimde ağzım açık kalmıştı.

Mekanın bir de hemen arkasında şöyle bir manzara var :)


Arada bir mantar olsa bile karşınızda Mimar Sinan'ın kalfalık eseri Süleymaniye camii :)

Peki gelelim bu mekanı benim realist bakış açımda Fiyat/Performans açısında bir numara yapan sebebe. Böyle bir manzaraya sahip bir mekanda fiyatların hakikaten uçuk olması lazım. Keza bu manzaranın yarısı bile olmayan ve Unkapanı'nda bulunan Zeyrekhane'de fiyatlar almış başını gidiyor. Ama burası hakikaten bu manzara ve ortama göre oldukça makul fiyatları olan süper bir mekan ve istedim ki, bu blog sayesinde bir kaç kişi daha öğrense güzel olur. Bir düşünün çayınızı kahvenizi dört duvar arası bir mekanda mı içmek isterdiniz? Yoka böyle bir manzarada mı? Bu arada fiyatlarda o dört duvar arası mekan ile aynı. Hatta belki de yerine göre daha ucuz. Realistim yapacak bir şey yok :)

Mekanda biraz fiyatlardan bahsetmek gerekirse;
Ajda Bardak Demleme Çay 2,00 TL
Nescafe: 4,00 TL
Kutu Gazlı İçecekler 4,00 TL
Türk Kahvesi 5,00 TL
4-5 Kişinin nasipleneceği Demlik Çay 15 TL
Nargile 15 TL

Mekanla ilgili bir kaç tüyo vermek gerekirse, benim şahsi tercihim 2 katta oturmak olduğu için, yaz aylarında saat 18'den sonra gidiyorum. Malum teras katında tente kullanılmıyor ve güneş fena yakabilir.. 1. katın teras balkon katında herhangi bir güneş problemi yok. Tente ve şemsiyelerle korunaklı hale getirilmiş. Aslında isteğe bağlı 2. katta da şemsiye kuruyorlar.

Güneş filan hikaye, Çay kahve bahanesinin yanında dost sohbetleri ve güzelim İstanbul manzarası ile çok ama çok güzel bir mekan. Emin olun ki benim çektiğim fotoğraflardan daha güzel bir manzarası var. Bu arada hiç bahsetmemişim mekanda çok güzelde bir esinti var. Eee sonuçta boğazdan gelen bir esintisi var.

Artık kapanışı yaparken, bu blog yazımı, Zeyrekhane'de rastladığım ve birbirinden sempatik insanlardan oluşan Gurmebüs üyelerine ki onlar kendini bilir ve bana Gurmebüs'ü bıkmadan usanmadan anlatıp davet eden ama malesef isim özürlü olmamdan dolayı ismini unuttuğum  Kıvırbaş saçlı sempatik insana armağan ediyorum. Zaten o kendini bilir :)  Sevgiler...


2 yorum: